Ana içeriğe atla

Osmanli'dan Turkiye Cumhuriyeti'ne Emlakçılığın Tarihi Serüveni

 Bu yazım da emlakçılığın Türkiye'de ki serüvenine değineceğim. Osmanlı İmparatorluğundan cumhuriyet Türkiye'sinde ki emlak ve emlakçılığın gelişimini değişimini nasıl yapıldığı hakkında bir yazı olacak. Keyifli okumalar.

🏛️ Osmanlı’da Emlak Tellallığı ve Modern Emlakçılığa Geçiş

Emlakçılık mesleği bugün modern ofislerde, bilgisayar ekranlarında yürütülüyor olsa da kökeni yüzyıllar öncesine, Osmanlı dönemine kadar uzanır. Osmanlı’da gayrimenkul alım satımı, yalnızca bireyler arasındaki bir ticari ilişki değil, aynı zamanda şehir yaşamının ve devlet düzeninin önemli bir parçasıydı. Bu dönemde “emlak tellalı” olarak bilinen kişiler, bugünkü emlak danışmanlarının doğrudan ataları sayılır.


🕋 Osmanlı’da Mülkiyet Anlayışı ve Gayrimenkul Piyasası

Osmanlı’da toprak sistemi “miri toprak” esasına dayanıyordu. Yani tarım arazilerinin büyük kısmı devlete (mire) aitti; köylüler bu toprakları kiralar gibi “tasarruf” eder, ancak satamazdı. Buna karşılık şehir içi taşınmazlar —evler, hanlar, dükkânlar, arsa ve konutlar— özel mülkiyet kapsamındaydı. Bu taşınmazlar üzerinde alım-satım, miras, bağış ve kiralama serbestti.

Şehirleşmenin gelişmesiyle birlikte İstanbul, Bursa, Edirne, İzmir gibi merkezlerde gayrimenkul piyasası hareketlendi. Halk arasında mülk devri artınca, alıcıyla satıcıyı buluşturacak aracılara ihtiyaç doğdu. Böylece “emlak tellallığı” kurumsal bir meslek haline gelmeye başladı.


📜 Tellallar: Osmanlı’nın İlk Emlakçıları

“Tellal” veya “dellal”, kelime anlamı olarak “ilan eden, duyuran” demektir. Osmanlı çarşılarında, pazarlarda ve şehir meydanlarında tellallar sadece mal değil, arsa, ev ve dükkân satışı için de ilan yapardı.

Emlak tellalları genellikle belediye ya da kadı onaylı kişilerdi. Her mahallede veya semtte birkaç tellal bulunur, bunlar alım-satım işlemlerinde güvenilir tanık olarak görev yapardı. Bir mülk satılacağı zaman tellal sokağa çıkar, yüksek sesle “filanca mahallede şu kadar metrekare arsa satılıktır” diye ilan ederdi.

Alıcıyla satıcı anlaşmaya vardığında, işlem kadı huzurunda veya belediye kaleminde kayda geçirilirdi. Tellal bu işlemden “komisyon” alırdı. Bu komisyon, genellikle satış bedelinin belli bir yüzdesiydi —bugünkü emlakçıların hizmet bedeliyle neredeyse aynıdır.

Osmanlı belediyeleri tellalların faaliyetlerini sıkı biçimde denetlerdi. Haksız komisyon, yanlış ilan ya da dolandırıcılık yapan tellallar cezalandırılır, ruhsatları iptal edilirdi. Bu yönüyle Osmanlı’da emlak tellallığı hem meslek etiği hem de kamu güveni açısından ciddi bir statüye sahipti.


🏗️ Tapu ve Kadastro Sisteminin Kuruluşu

Emlak tellallığının gelişimini destekleyen bir diğer unsur da resmî tapu kayıtlarının oluşturulmasıydı. Osmanlı’da 15. yüzyıldan itibaren toprakların ve mülklerin kaydı tahrir defterleri aracılığıyla tutuldu.
Fakat modern anlamda tapu sistemi Tanzimat Dönemi (1839 sonrası) ile birlikte ortaya çıktı.

1847 yılında kurulan Tapu Nezareti, Türkiye’de bugünkü Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’nün temeli sayılır. Artık her mülkün resmi kaydı tutuluyor, alım-satım devlet kontrolünde yapılıyordu. Bu gelişme, emlak tellallarının da işini kolaylaştırdı; çünkü kayıtlı, belgeli mülklerin aracılığı güvenilir hale geldi.


🏠 Cumhuriyetle Birlikte Modern Emlakçılığa Geçiş

Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte özel mülkiyet kavramı tamamen yasal güvenceye kavuştu. 1924’te Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü yeniden organize edildi, şehirlerde konut üretimi ve inşaat sektörü hız kazandı.
1950’lerden sonra kentleşme hızlanınca, gayrimenkul alım-satımı büyük bir sektör haline geldi.

Artık tellallar yerini “emlak komisyoncuları” ve daha sonra “emlak danışmanlarına” bıraktı.
Emlakçılık 1980’lerden itibaren mesleki bir statü kazandı, 2018 yılında yürürlüğe giren Taşınmaz Ticareti Yönetmeliği ile lisanslı ve belgelendirilmiş bir meslek haline geldi.


🔍 Sonuç: Yüzyılların Mesleği Modern Çağda

Bugün ofislerde, internet sitelerinde ve mobil uygulamalarda yapılan emlak hizmetleri, aslında Osmanlı tellallarının sokaklarda attığı ilanların dijital devamıdır.
Emlakçılık, Türk toplumunun şehirleşme serüveniyle birlikte evrilmiş, güven temelli bir meslek olarak günümüze kadar ulaşmıştır.

Osmanlı’nın tellal geleneği, sadece bir tarihsel merak değil; aynı zamanda emlakçılığın dürüstlük, şeffaflık ve toplumsal güven üzerine kurulu olması gerektiğini hatırlatan köklü bir mirastır.

Yorumlar

Latest Posts

Merkezi İş Alanı Ne Demek? Mia'nın Açılımı Nedir? Mia Özellikleri Neler?

Mia'nın Açılımı Büyük kentlerde, kent merkezlerinde ticaret yoğunluğunun olduğu bölgelere,  Merkezi İş Alanı kısaca Mia denilmektedir. Bu bölgelerde genellikle plazalar, ofisler, rezidanslar gibi yapılar yer alır. Kent merkezinde yer alan Merkezi İş Alanları, ulaşım açısından da kolay ve merkezi bir konumdadır. Merkezi İş Alanı (MİA) , sosyokültürel ve ticari amaçlı yapılar için ayrılmış bölgedir. Bu alanın tanımı, Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği'ne göre düzenlenmiştir. Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği'nde Merkezi İş Alanı şöyle tanımlanmıştır : "İmar planlarında yönetim, sosyokültürel ve ticari amaçlı yapılar için ayrılmış bölgedir. Bu bölgede büro, iş hanı, gazino, lokanta, çarşı, çok katlı mağaza, banka, otel, sinema, tiyatro gibi sosyal kültürel tesisler, yönetimle ilgili tesisler, özel eğitim ve özel sağlık tesisleri ve benzeri yapılar yapılabilir." Merkezi İş Alanlarında genel olarak yapılaşma fazladır. Bu alan aynı zamanda kentteki en yükse...

Binaları Hasar Gören Depremzedelerin Merak Ettikleri Sık Sorulan Sorular

 7269 Sayılı Kanun Kapsamında Muhtemel Soru Ve Cevaplar 7269 sayılı olarak geçen kanunun tam adı " Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun" olarak geçer. Bir başka değişle Afet (Deprem) kanunuda denilebilir. Bu kanuna göre yapılan hasar tespit çalışlarında en sık karşılaşılan soru ve cevaplar şöyledir: 1) Hasar tespit çalışmaları hangi kurum koordinesinde yapılmaktadır? Hasar tespit çalışmaları AFAD adına Çevre ve Şehircilik Bakanlığı/İl Müdürlüğü koordinasyonunda yapılmaktadır. Çevre Şehircilik Bakanlığı/İl Müdürlüğü bu çalışmalarda Belediyeler, Karayolları, DSİ gibi kurumlardan da teknik personel desteği almaktadır.   2) Hasar tespit çalışmaları ne amaçla yapılmaktadır? Nakdi yardım, geçici barınma yardımı, kalıcı konut yardımı vb. yardımların hangi afetzedelere, ne ölçüde yapılacağına karar vermek için hasar tespit çalışmaları yapılmaktadır.   3) Binaların hasar durumları nasıl belirlenmektedir? Bu konuda eğitim alm...

Konut Nedir? Konutun Özellikleri Nelerdir? Bir Evin Fiyatı Nasıl Belirlenir?

     Konut çok özel bir mal türüdür. Konutun önemli özelliklerinden biri uzun ömürlü olmasıdır. Asgari bir kaliteye sahip bir konutun ömrü en az 70 yıldır. Gerekli bakım ve yenileştirmeler yapıldığında konutların ömrü daha da fazla olmaktadır. Konutun uzun ömürlü olması servet biriktirme aracı olarak da kullanılmalarına neden olur. Bu nedenle konut tüketim malı olduğu kadar yatırım malıdır. Konutun Özellikleri Konutun diğer bir özelliği de taşınmaz bir mal olmasıdır. Konut satın aldığımızda veya kiraladığımızda; konutun konumunu, komşularımızı, alışveriş mekanlarını, okullar gibi birçok şeyi içermektedir.      Konutların taşınmaz olmaları onları eşsiz kıldığı gibi diğer mal ve hizmetlerden farklı olarak tek fiyat yasasının işlemesi mümkün olmaz. Taşıdıkları özellik olarak her konut diğerlerinden farklıdır. Aynı binada bulunan iki daire kullanılan malzemelerin ve dairelerin planlarının aynı olmasına ve her iki daire de aynı binada olmalarına rağmen bu...