Tarımsal değerlemede, tarımın doğal yapısından ve tarım
işletmelerinin kayıt tutmama özelliğinden dolayı veri toplama önemli bir sorun
teşkil etmektedir. Değer biçmeye konu olan malların faydalı olmalarının yanı
sıra kıt olmaları da değer sahibi olmalarına etkendir. Sürekli bir piyasası
olmaması ve homojen bir yapıya sahip olmaması gibi faktörler; tarım işletmesi,
arazi gibi kırsal gayrimenkullerin değerlemesinde genel gayrimenkul değerlemesi
işlemlerine kıyasla farklı bir yapının oluşmasına neden olmaktadır.
Kamulaştırma Yasası, “arazilerin kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir” şeklindeki düzenleme ile arazilerde net gelir esasına göre değerlenme yapılacağını hükme bağlamıştır. Yargıtay’a göre “arazinin rantı (net geliri) ile o arazinin satış değeri (çıplak değer) arasındaki oran olarak tanımlanan kapitalizasyon faizi, belli bir bölgede, aynı yıl içerisinde aynı tür tarımsal üretimin yapıldığı, aynı nitelik ve karakterdeki arazinin gerçek satış bedeli ile net geliri belirlendikten sonra oranlanarak bulunur. Bu oranlar %3-15 arasında değişmektedir.”
Meyve bahçelerinin kıymet takdiri için de gelir kapitalizasyonu yöntemi kullanılmaktadır. Söz konusu olan bir bahçe olduğunda, üretim ve giderler tüm yıllar için hesaplanır ve kıyaslanır. Faiz oranıyla birlikte, bahçenin ekonomik ömrünün sonuna kadar olan gelir-gider hesapları toplanır ve bulunan bu sayı kapitalizayon oranına bölünerek çıplak arazi bedeli bulunur. Daha sonra, toplam arazi bedeli eski bedel yöntemi kullanılarak ya da ileriki bedel yöntemi kullanılarak bulunur. Eğer arazi yerine birkaç ağaç bedeli belirlenecek ise toplam arazi bedelinden çıplak arazi bedeli çıkartılarak ağaçların bedeli bulunur. Bulunan değer ağaç sayısına bölünerek tek ağacın bedeli belirlenir. Eğer meyve bahçesi fidanlık halinde ise maliyet yöntemi kullanılması önerilir. Bazı durumlarda değişse de, bu fidanlık süresi yaklaşık 5 yıl sürmektedir. Arazi sahibi fidanlık kurarak, arazisinden başka türlü gelir getirme şansını engellemiş olur. Dolayısıyla, bu kayıp bir maliyet olarak kabul edilir. Sulu arazideki kira bedeli masraflara eklenerek maliyet bulunur. Daha sonra, reel faiz oranı kullanılarak, günümüze getirilir ve ağaçların kamulaştırma bedeli bulunur. Gayrimenkulün tamamı kapama bahçe ise başkaca hesap şekli yapmadan doğrudan o ağaçların ürünlerinin gelirine göre hesap yapılmalıdır. Eğer gayrimenkulün bahçe niteliğine göre hesap yapılacaksa, gayrimenkulün meyve ağaçları ile tamamen örtülü olması gerekir. Tek cins meyve olması da şart degildir. Örneğin elma, erik, armut, şeftali gibi değişik cins ve türde ağaçlar olabilir. Meyvesiz ağaçlar da bulunabilir. Bu durumda her ağacın kapladığı yüzölçümü zemin değeri ayrı ayrı bulunarak değer tespiti yapılamaz. Tüm meyve ürünlerinin getireceği net gelir toplamı ele alınarak değer biçilir. Zeytinlikler için de durum böyledir. Eger zeytin ürününe göre hesaplama yapılmışsa, artık ayrıca ağaç bedeli hesaplanarak kamulaştırma bedeline eklenemez.
Kamulaştırılacak meyvesiz ağaçlar, meyvesi olmayan ve ticari amaçlar (yapı malzemesi ya da yakıt) için kullanılan kavak, kızıl ağaç türü orman dışı kabul edilen ağaçlardır. Meyvesiz ağaçların çıplak arazi bedelleri gelir kapitalizasyonu ile hesaplanır. Bunun için, işletme süresini de göz önüne alarak, ağaç sayıları, işçilerin günlük yevmiyeleri, gübre ve tarım ilacı fiyatları ve arazinin diğer gelir-giderleri incelenmelidir. Reel faiz oranı kullanarak, harcamalar idare müddeti sonuna getirilir. Daha sonra, gayri safi üretim değeri, Çevre ve Orman Bölge Müdürlükleri tarafından belirlenen odunun birim fiyatı ile odun verimi çarpılarak hesaplanır. Toplam harcamalar (işletme süresi sonundaki) toplam üretim bedelinden çıkartılır ve net gelir bulunur. Çıplak arazi bedelini bulmak için bu net gelir kapitalize edilir. Eğer meyvesiz ağaçlar fidanlık halinde ise, maliyet yöntemi tercih edilmelidir. Kavak ağaçları için bu aşamanın yaklaşık 2 yıl sürdüğü varsayılmaktadır. Fidanlık maliyetleri meyve bahçelerininki gibi hesaplanmaktadır; yani arazinin kira bedeli maliyetlere eklenmektedir. Daha sonra reel faiz oranları kullanılarak, maliyetler kamulaştırma tarihine getirilmekte ve kamulaştırma bedelinin hesaplanması için çıplak arazi bedeli eklenmektedir. Kesilmeye uygun her meyvesiz ağaç (tarım alanı parsel sınırlarındaki v.b.) için, kesme ve nakliye masrafları mal sahibine ödenir. Eğer ağaç fidan halinde ise bedeli belirlemek için maliyet yöntemi kullanılır.
Kaynak: Anadolu Üniversitesi Emlak Değerleme ve Finans Yayımı
Kırsal gayrimenkul piyasasını etkileyen faktörler şunlardır;
- Ulusal ve bölgesel ekonomik trendler,
- Ekolojik ve çevresel konular,
- Konu tarımsal bölgenin özelliği,
- Uzun vadeli devlet politikaları,
- Toprağın verimliliği,
- Ürün piyasası,
- Yeraltı suyu rezervleri,
- Sübvansiyonlar.
Birincisi arazinin
yıllık tarımsal getirisidir. Arazinin bulunduğu yöreye göre tarımsal getirisi
ve ürün çeşidi araştırılmalıdır. Yıllık ekonomik getirisi hesaplanmalıdır.
İkincisi arazinin ileride kazanabileceği değerdir. Arazinin ne amaçla alınmak
istendiği önemlidir. Arazinin özellikleri de değerini etkiler, benzer
niteliklere sahip başka bir arazi yoksa arazinin fiyatı yükselebilir. Bütün
arazilerin engebeli olduğu yörelerde düz bir arazi kıymetli olabilir. Bütün
arazilerin düz olduğu bir yerde bir tepe kıymetli olabilir. Arazinin yola
cephesi, hatta yola yakınlığı, büyüklüğü, sulanabilir olması, yerleşim
yerlerine uzaklığı değerini etkiler.
Arazinin ileride kazanabileceği değeri doğru tahmin
edebilmek gerekir. İleride imar planına alınma ihtimali, yanında yol veya
sulama kanalı açılma ihtimali, gerek üzerine ve gerekse çevresine ileride
yapılabilecek büyük tesisler, yatırımlar, fabrika ve benzerleri arazinin değerini
etkiler. Kırsal, tarımsal veya kaynak
arazilerinin değerlemesinde araştırılması gereken özellikler şunlardır;
• Toprak: Uygun ürün cinsi ve beklenen üretimi belirleyecek
toprak araştırması.
• Su hakları, drenaj ve sulama: Yeterli drenaj ve su temininin
uzun dönemdeki güvenirliliği ve maliyeti incelenmelidir. Sulanan arazilerin
değerlemesi için, su haklarının araziye mi bağlı olduğu yoksa araziden ayrı
devredilebilir mi olduğunun bilinmesi gereklidir. Eğer su hakları araziyle
devredilemiyorsa, kırsal gayrimenkulün değeri önemli ölçüde düşebilir ve en
etkin ve verimli kullanımı azalabilir.
• İklim: Genel iklim şartları ve ürün yetiştirme mevsimleri
üretimi ve dolayısıyla arazi değerini etkiler. • Potansiyel ürünler: Bir tarım
arazisinde yetiştirilen ürünler sadece iklim, toprak ve sulama ile değil aynı
zamanda işgücünün mevcudiyeti, ulaşım ve ürünleri yapan, taşıyan ve satan
pazarlara erişimle ilgilidir.
• Çevresel
kontroller: Ürün yetiştirme düzenleri, ot, böcek ilaçları, gübreler, hava ve su
kirliliği ve doğal hayatı koruma yönetmeliklerinden etkilenir.
• Maden hakları: Bir arazi üzerindeki kıymetli madenler,
petrol ve gaz, kum ve çakıl, inşaat taşı, kil tabakaları veya değerli taşlar
gibi ocakların mevcudiyeti değerini etkileyebilir,
sözkonusu gayrimenkulün yüzeyi veya altındaki tüm madenleri
yasal çıkarma hakkı arazinin mülkiyeti kadar önemlidir.
• Diğer hususlar: Doğal hayat ortamlarının konumu, yerleşim
yerlerine uzaklık ve eğlence amaçlı arazi kullanımları için potansiyel, tarım
arazilerinin değerlemesinde dikkate alınacak diğer hususlar arasındadır. Tarım
arazilerine uygulanan vergi indirimleri gibi özel vergi koşulları da
incelenmelidir.
Tarımsal arazi değerinin takdiri, arazinin cinsi, sınıfı ve
kullanma durumu dikkate alınarak yapılır. Değerlemede, arazi üzerinde bulunan
bina dışındaki tarımsal tesisler, dikili şeyler, kaynaklar ve gölcükler de
dikkate alınır. Arazinin kullanımı çevre koşullarına göre de incelenir.
Çevresel hususlar; yerel iklim, yeterli suyun mevcudiyeti, drenaj düzeni, havanın
kalitesi, doğal ortamların mevcudiyeti, deprem faylarının konumu, heyelan veya
çığ bölgeleri ile dereler, bataklık alanlar, nehirler, göller ve okyanuslara
yakınlık olarak ifade edilebilir. Kırsal gayrimenkullerin değerlemesi genelde,
tarımsal alanın herhangi bir çiftçi tarafından işlendiğinde getireceği verime
göre yapılır. Tarımsal işletme değerini etkileyen faktörler şunlardır:
- Tarımsal işletmenin fiziksel konumu
- Tarımsal işletmenin sosyo-ekonomik yapısı
- Toprağın verimliliği
- İşletmenin yapı-altyapı varlıkları
- Arazinin geometrik şekli
Tarım Arazilerinin Değerlemesi
Kamulaştırma Yasası, “arazilerin kamulaştırma tarihindeki mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir” şeklindeki düzenleme ile arazilerde net gelir esasına göre değerlenme yapılacağını hükme bağlamıştır. Yargıtay’a göre “arazinin rantı (net geliri) ile o arazinin satış değeri (çıplak değer) arasındaki oran olarak tanımlanan kapitalizasyon faizi, belli bir bölgede, aynı yıl içerisinde aynı tür tarımsal üretimin yapıldığı, aynı nitelik ve karakterdeki arazinin gerçek satış bedeli ile net geliri belirlendikten sonra oranlanarak bulunur. Bu oranlar %3-15 arasında değişmektedir.”
Değer tespitinde
bulunulurken ilk olarak, tarımsal alanlardan elde edilen yıllık ortalama net
gelirler görüşülür ve piyasa araştırması ile tespit edilir. Sonra bu arazilerin
piyasa fiyatları, piyasa araştırmaları ile tapuların incelenmesiyle belirlenir.
Yıllık ortalama net gelirin ortalama piyasa fiyatı, kapitalizasyon oranını
verir. Kapitalizasyon oranının kamulaştırılan alandaki gerçek piyasa
fiyatlarına dayalı olması nedeniyle bu oran, kamulaştırılacak tarım arazilerinin
tam ikame bedelini vermektedir. Tarımsal arazinin kıymet takdiri
kamulaştırılacak arazinin net gelirinin kapitalizasyonuna dayanmaktadır. Bu
yöntem ile net gelirin belirlenmesi sırasında aşağıdaki adımlar izlenmektedir.
• Bilgi Toplanması: Bunun için, gayrimenkulün yerinde arazi
çalışmaları yapılarak, toprak yapısı, ürün deseni, topografya, iklim, yerleşim
yerlerine uzaklık, kuru tarım ya da sulu tarım yapılması gibi arazilerin
kamulastırma bedellerini etkileyebilecek özellikler belirlenir. Bu aşamada aynı
zamanda üretim miktarları ve birim bedeller ile ilgili yerel kurulusların
(Tarım Birlikleri, Şeker Fabrikaları, Toprak Mahsulleri Ofisi, İlçe Tarım
Müdürlügü vb.) yazılı görüşlerinden de yararlanılabilir.
• Yıllık Net Gelirin Hesaplanması: Kıymet takdiri yapılacak
olan arazideki mevcut münavebe sistemine göre ürünlerin verimleri, ait oldugu
yılın fiyatları ile çarpılarak brüt üretim değeri bulunur. Daha sonra, tüm
giderler (yıllık işletme masrafları + % 10 bilinmeyen masraflar + % 3
idarecilik payı + zirai sermaye faizi karsılığı) brüt üretim değerinden
çıkarılarak net gelir bulunur. Hesaplanan bu net gelir daha sonra münavebe
sistemindeki ürün sayısına bölünerek yıllık net gelir hesaplanır. Arazide
ekilen ürünlerin net geliri hesaplanırken resmi verilere göre dekara verim
fiyat ve üretim masrafları dikkate alınır.
• Çıplak Arazi Bedelinin Belirlenmesi: Yıllık net gelir
kapitalizasyon faiz oranına bölünerek çıplak arazi bedeli hesaplanır. Münferit
mütemmim cüzlerin bedelleri (yapılar, kuyular, ağaçlar, çitler v.b.) ayrıca
belirlenerek çıplak arazi bedeline eklenir.
Meyve Bahçelerinin Değerlemesi
Meyve bahçelerinin kıymet takdiri için de gelir kapitalizasyonu yöntemi kullanılmaktadır. Söz konusu olan bir bahçe olduğunda, üretim ve giderler tüm yıllar için hesaplanır ve kıyaslanır. Faiz oranıyla birlikte, bahçenin ekonomik ömrünün sonuna kadar olan gelir-gider hesapları toplanır ve bulunan bu sayı kapitalizayon oranına bölünerek çıplak arazi bedeli bulunur. Daha sonra, toplam arazi bedeli eski bedel yöntemi kullanılarak ya da ileriki bedel yöntemi kullanılarak bulunur. Eğer arazi yerine birkaç ağaç bedeli belirlenecek ise toplam arazi bedelinden çıplak arazi bedeli çıkartılarak ağaçların bedeli bulunur. Bulunan değer ağaç sayısına bölünerek tek ağacın bedeli belirlenir. Eğer meyve bahçesi fidanlık halinde ise maliyet yöntemi kullanılması önerilir. Bazı durumlarda değişse de, bu fidanlık süresi yaklaşık 5 yıl sürmektedir. Arazi sahibi fidanlık kurarak, arazisinden başka türlü gelir getirme şansını engellemiş olur. Dolayısıyla, bu kayıp bir maliyet olarak kabul edilir. Sulu arazideki kira bedeli masraflara eklenerek maliyet bulunur. Daha sonra, reel faiz oranı kullanılarak, günümüze getirilir ve ağaçların kamulaştırma bedeli bulunur. Gayrimenkulün tamamı kapama bahçe ise başkaca hesap şekli yapmadan doğrudan o ağaçların ürünlerinin gelirine göre hesap yapılmalıdır. Eğer gayrimenkulün bahçe niteliğine göre hesap yapılacaksa, gayrimenkulün meyve ağaçları ile tamamen örtülü olması gerekir. Tek cins meyve olması da şart degildir. Örneğin elma, erik, armut, şeftali gibi değişik cins ve türde ağaçlar olabilir. Meyvesiz ağaçlar da bulunabilir. Bu durumda her ağacın kapladığı yüzölçümü zemin değeri ayrı ayrı bulunarak değer tespiti yapılamaz. Tüm meyve ürünlerinin getireceği net gelir toplamı ele alınarak değer biçilir. Zeytinlikler için de durum böyledir. Eger zeytin ürününe göre hesaplama yapılmışsa, artık ayrıca ağaç bedeli hesaplanarak kamulaştırma bedeline eklenemez.
Meyvesiz Ağaçların Değerlemesi
Kamulaştırılacak meyvesiz ağaçlar, meyvesi olmayan ve ticari amaçlar (yapı malzemesi ya da yakıt) için kullanılan kavak, kızıl ağaç türü orman dışı kabul edilen ağaçlardır. Meyvesiz ağaçların çıplak arazi bedelleri gelir kapitalizasyonu ile hesaplanır. Bunun için, işletme süresini de göz önüne alarak, ağaç sayıları, işçilerin günlük yevmiyeleri, gübre ve tarım ilacı fiyatları ve arazinin diğer gelir-giderleri incelenmelidir. Reel faiz oranı kullanarak, harcamalar idare müddeti sonuna getirilir. Daha sonra, gayri safi üretim değeri, Çevre ve Orman Bölge Müdürlükleri tarafından belirlenen odunun birim fiyatı ile odun verimi çarpılarak hesaplanır. Toplam harcamalar (işletme süresi sonundaki) toplam üretim bedelinden çıkartılır ve net gelir bulunur. Çıplak arazi bedelini bulmak için bu net gelir kapitalize edilir. Eğer meyvesiz ağaçlar fidanlık halinde ise, maliyet yöntemi tercih edilmelidir. Kavak ağaçları için bu aşamanın yaklaşık 2 yıl sürdüğü varsayılmaktadır. Fidanlık maliyetleri meyve bahçelerininki gibi hesaplanmaktadır; yani arazinin kira bedeli maliyetlere eklenmektedir. Daha sonra reel faiz oranları kullanılarak, maliyetler kamulaştırma tarihine getirilmekte ve kamulaştırma bedelinin hesaplanması için çıplak arazi bedeli eklenmektedir. Kesilmeye uygun her meyvesiz ağaç (tarım alanı parsel sınırlarındaki v.b.) için, kesme ve nakliye masrafları mal sahibine ödenir. Eğer ağaç fidan halinde ise bedeli belirlemek için maliyet yöntemi kullanılır.
Kaynak: Anadolu Üniversitesi Emlak Değerleme ve Finans Yayımı
Yorumlar
Yorum Gönder